Çağdaş Dünya Edebiyatından Seçmeler
Çağdaş Dünya Edebiyatından Seçmeler
Fiyat: 412.75 TL
Kategori: Kitap
Kategori: Çağdaş Dünya Edebiyatı
Marka: Sia Kitap
Ürün Kodu: CKG31697
Miktar:- +  
Bu ürün hakkında soru sorulmadı.

Soru Sorun

Adınız:
E-posta Adresiniz:


Sorunuz: Not: HTML'e dönüştürülmez!

Lizbon’a Gece Treni
 
Antik diller öğretmeni Raimund Gregorius’un yaşamı, yağmurlu bir günde okul yolunda karşılaştığı Portekizli bir kadından duyduğu Portekizce bir sözcük ve o sözcüğün büyüsüne kapılarak gittiği bir sahafta bulduğu kitapla tümüyle değişir. Ani bir kararla trene binerek Bern’den ayrılır, Lizbon’a doğru yola çıkar. Dilini, geleneklerini bilmediği, kimseyi tanımadığı bu yabancı kente onu sürükleyen, Salazar rejimine başkaldıran Doktor Prado’nun bu sıra dışı kitabıdır. İzini sürdüğü Doktor Amadeu Prado’nun hayat, aşk, yalnızlık, özveri, cesaret, ölüm ve zorbalıkla ilgili notları Gregorius’u kendi sınırlı iç dünyasından koparıp hayata bambaşka bir pencereden bakacağı içsel bir yolculuğa çıkartır.
 
Lizbon’a Gece Treni hem ruhlara hem yüreklere dokunan bir roman, şimdiden bir klasik.
 
“Neredeyse soluk almadan okunacak bir roman. Elimden bırakamadım. İnsanın ruhuna, zihnine ve yüreğine hitap eden bir kitap.”
 
Die Welt / Almanya
 
“Müthiş bir olay. Son on yılın en iyi kitabı. İnanılmaz berraklıkta ve güzellikte bir roman.”
 
Bücher / Almanya
 
“Mercier edebiyata bir anıt armağan etmiş. Ve bunu harika bir biçimde, felsefi bilgilerini dolu dolu kullanarak yapmış.”
 
La Stampa / İtalya
 
Sözlerin Ağırlığı
 
“Kendimi Livia’ya hiç sakınmadan açabilirdim, çünkü böyle yaparak onu rahatsız edeceğimden, hatta şaşkına çevireceğimden korkmam gerekmiyordu. Yine de bu iş, duygusuz ve suskun bir duvarla ya da hiç tanımadığım ve neler hissedeceğine aldırmadığım biriyle konuşmaktan çok daha farklıydı. Beni dinleyen kişi Livia olmalıydı. Benim sözlerim onun ruhuna erişmeli ve orada beni anlamasını sağlamalıydı.”
 
Amcasının evinde gördüğü bir haritadan esinle Akdeniz’de konuşulan tüm dilleri öğrenme tutkusuna kapılan ve sonrasında usta bir çevirmen olan Simon Leyland, ailesinden kendisine bir yayınevi miras kalan eşiyle birlikte edebiyatın önemli şehirlerinden Trieste’ye yerleşmiştir. Eşinin ölümünden sonra yönettiği yayınevi, büyüyen iki çocuğu, çevirileri ve dostlarıyla sürdürdüğü sakin yaşantısı, geçirdiği sağlık krizi sonrasında alt üst olacaktır. Aynı dönemde hayatını kaybeden amcasının Londra’daki evi de kendisine miras kalınca, iki farklı şehirde adeta iki farklı hayat arasında bocalayan Leyland için eski yaşantısıyla yenisinin birbirine karıştığı çok özel bir dönem başlayacaktır.
 
Ünlü romanı Lizbon’a Gece Treni’nden yıllar sonra Pascal Mercier bu kez yine bir yanılgıyla hayatı değişen bir dil tutkununun peşine takıyor okurunu, Sözlerin Ağırlığı’nda.
 
Kar
 
Man Booker ödüllü İrlandalı yazar John Banville, yıllardır yazdığı polisiye romanlardaki takma adından vazgeçerek, öteki-ben’i sayılan Benjamin Black’i resmen öldürdüğünü açıklamıştı. Bu kararın ardından yayımladığı ilk cinayet romanı olan Kar aynı zamanda sevilen bir hayali yazarın ölüm ilamıdır.
 
Yazarın önceki romanlarından The Secret Guests’in kahramanı Dedektif Strafford, İrlanda’nın Wexford vilayetinde, 1957 yılının sonlarına doğru işlenen bir cinayeti soruşturmak üzere tekrar karşımıza çıkar. Bilinmezlerle dolu Osborne ailesine ait Ballyglass Malikânesi’nin kütüphanesinde, hunharca katledilen bir rahibin cesedi bulunur. Tok sözlü, dul asker Albay Osborne, onun akıl sağlığı bozuk, delişmen ikinci karısı ve üvey annelerinden nefret eden kızıyla oğlu birincil şüphelilerdir. Dedektif Strafford, cinayetin ardındaki dürtüden katile ulaşmaya çalışırken kendisini bir toplumsal fay hattının ortasında buluverir.
 
John Banville, doğup büyüdüğü Wexford’da, tam da gençlik yıllarının geçtiği bir dönemde yaşanan bir cinayet soruşturmasıyla, İrlanda’nın Katolik-Protestan çatışması başta olmak üzere birçok sinir ucuna dokunuyor.
 
Borges ve Ben
 
“Harika bir kitap bu. Çok eğlenceli, zekice kotarılmış, duygulandırıcı, edebiyat sevgisiyle, manzara sevgisiyle ışıl ışıl parlıyor. Parini, Borges’i ve İskoçya’yı nefis betimlemiş, derin bir sevgiyle bakmış onlara, zaman zaman da hırçınlaşmış, ama gülünesi bir hırçınlık bu. O büyük adamın bu sayfalardan savrularak çıkıp bizi olağanüstü zeki, serbest çağrışımlı ve kurnaz felsefi konuşmaları ve edebi sohbetiyle tavlayıp büyülemesi için bir romancının bütün sanatını, gerçeği farklı gösteren bütün numaralarını kullanmış. Ya Borges’in o bitmeyen talepleri… bir solukta okudum. (Parini’nin Borges ile aynı yatakta yatmasını) gece okurken öyle güldüm ki, yanımda yatan eşim uyuyamadı. Ama sonunda, gözlerim yaşardı; kitaptaki karakterlerden ayrılmak üzdü beni. Yaşlı, kırılgan, kör bir adamda bu denli psikolojik güç, bu denli dünyevilikten uzak bir masumiyet olması anlaşılır gibi değil, başkaları üzerinde nasıl bu denli ıslah edici kontrol sahibi olduğu da; ama Jay Parini, kurmaca ile anıların üstün nitelikli, Borgesvari birleşiminde bizi buna müthiş inandırıyor.”
 
IAN McEWAN
 
Merdivendeki Ayak Sesleri
 
İspanyol yazar Antonio Muñoz Molina, bu kez güçlü bir psikolojik gerilim romanıyla buluşturuyor okurunu. Lizbon’daki yeni evinin hazırlıklarını tamamlayan Bruno, karısıyla tekrar bir araya gelmeyi dört gözle beklemektedir. Kendilerinin de tanık olduğu 11 Eylül’ün silinmez anısının damgasını vurduğu New York’taki hayatları geride kalmıştır. Karısı Cecilia, bir bilim insanıdır; belleği ve korkuyu yöneten sinirsel mekanizmalar hakkındaki projesini Lizbon’a nakletmeye çalışırken Bruno o kente önceden gelmiş, orada yerleştiği sakin mahallede, en ince ayrıntısına kadar hazırlamaya çalıştığı huzurlu hayatı bulmayı ummaktadır. Gerçekle hayalin sınırlarının birbirine karıştığı, birbirinin içinde eridiği roman Molina’nın ustalıklı anlatımıyla bir labirentin içinden geçiyor. Karısının yokluğunda ikisine ait bütün anıları, yaşanmış –ya da yaşanamamış– olayları zihninde yeniden canlandıran Bruno’nun hikâyesi, umutsuz romantizmiyle duygular dünyası arasında rahatsız edici paralellikler çizen, karmaşık bir aşk romanı.
Sayfa
Sayfa 1752
Yazar
Yazar Kollektif

Yorum Yapın

Adınız:


Yorumunuz: Not: HTML'e dönüştürülmez!

Oylama: Kötü            İyi